بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَأَصْحَٰبُ ٱلْمَيْمَنَةِ مَآ أَصْحَٰبُ ٱلْمَيْمَنَةِ ٨

Defterleri sağdan verilenler. Ne mutlu onlara!

– Seyyid Kutub

وَأَصْحَٰبُ ٱلْمَشْـَٔمَةِ مَآ أَصْحَٰبُ ٱلْمَشْـَٔمَةِ ٩

Defterleri soldan verilenler. Vay gele başlarına!

– Seyyid Kutub

وَٱلسَّٰبِقُونَ ٱلسَّٰبِقُونَ ١٠

Ve öncüler, hep önden gidenler.

– Seyyid Kutub

أُوْلَٰٓئِكَ ٱلْمُقَرَّبُونَ ١١

Onlar Allah'a yakındırlar.

– Seyyid Kutub

فِى جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ ١٢

Bol nimetli cennetlerdedirler.

– Seyyid Kutub

ثُلَّةٌ مِّنَ ٱلْأَوَّلِينَ ١٣

Çoğu öncü ümmetlerden,

– Seyyid Kutub

وَقَلِيلٌ مِّنَ ٱلْءَاخِرِينَ ١٤

Birazı da sonrakilerdendir.

– Seyyid Kutub

عَلَىٰ سُرُرٍ مَّوْضُونَةٍ ١٥

Altın işlemeli tahtlarda otururlar.

– Seyyid Kutub

مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيْهَا مُتَقَٰبِلِينَ ١٦

Karşılıklı olarak bu tahtlara kurulurlar.

– Seyyid Kutub

يَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَٰنٌ مُّخَلَّدُونَ ١٧

Hiç ölmeyecek genç hizmetçiler aralarında dolaşır,

– Seyyid Kutub

بِأَكْوَابٍ وَأَبَارِيقَ وَكَأْسٍ مِّن مَّعِينٍ ١٨

Gürül gürül akan bir çeşmeden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu